“Hayatım başarı değil kişisel gelişim odaklı”
“5 Parasız Silikon Vadisi: Anlamlı Bir Yaşama ve Kariyere Uzanan Yolculuk” kitabının yazarı ve Cambly Türkiye’nin kurucusu Emre Şimdi: “Başarı değil, ‘kişisel gelişim odaklı’ biriyim. Bu odakta yaşayanlar bilir; her zaman atılacak bir sonraki adım, öğrenilecek bir sonraki yetenek, örnek alınacak sizden daha başarılı başka bir insan vardır. Ben de aynı şekilde yaşam ve kişisel gelişim serüvenime devam ediyorum…” diyor.
Sizi bu hafta genç bir yazar aynı zamanda başarılı bir girişimci ile tanıştırmak istiyorum, Emre Şimdi ile. Yazdığı “5 Parasız Silikon Vadisi: Anlamlı Bir Yaşama ve Kariyere Uzanan Yolculuk” adlı, 2021 Platin İş Kitapları Ödülleri’nde “Yılın En iyi Girişimcilik Kitabı” ödülü alan kitabıyla dikkat çeken, dil öğrenme programı Cambly Türkiye’nin de kurucusu Emre Şimdi, Akşam Cumartesi için sorularımı içtenlikle yanıtladı. Gelin onu daha yakından tanıyalım: “Lise hayatıma kadar kâğıt üzerinde başarılı, sosyal konularda ise başarısız bir öğrenciydim. Bu sebeple lise giriş sınavında iyi bir derece yapıp, İstanbul Atatürk Fen Lisesi’ne kabul alabildim. ‘Yatılı’ okulda, sosyal ve akademik olarak zorluklarla geçen üç sene sonunda İstanbul Teknik Lisesi, Bilgisayar Mühendisliği eğitimine başladım. Her ne kadar bilgisayar mühendisliği eğitimi almış olsam da kendi girişimcilik, hobi projelerim dışında profesyonel olarak yazılımla uğraşmadım. Büyük bir yönetim ve teknoloji danışmanlığı şirketinde, ‘analist’ olarak ilk tam zamanlı işime başladım. Birkaç sene çalışıp, işimi ‘anlamsız’ bulunca istifa edip, girişimcilik denemeleri yaptım. Ve sonunda Cambly ekibiyle tanışıp Cambly’yi Türkiye’de kurdum.”
ANLAM ARAYIŞIM İNSANLARIN İLGİSİNİ ÇEKMİŞTİ
Neden bir kişisel gelişim kitabı yazdınız?
Birkaç yıl önce, San Francisco’daki Cambly ofisinde, Silikon Vadisi’nde yaşayan bir YouTuber olan Levent Sapçı ile bir röportaj yaptık. Türkiye’deki kurumsal hayatta yaşadığım ‘sıkışmışlık’ hissini, nasıl işimi ve hayatımı ‘anlamsız’ bulduğumu ve ‘anlam arayışına’ girdiğimi anlattım. Ardından ‘anlamlı hayata’ ulaşmak için yaptığım denemeleri, başarısızlıkları ve sonunda yolumun nasıl Cambly ile kesiştiğinden bahsettim. Röportajdan birkaç gün sonra, sabah kalkıp telefonuma göz attığımda gördüklerime inanamadım. Binlerce takipçim olmuş, yüzlerce mesaj gelmişti. Anladım ki Levent videoyu YouTube’da yayınlamış. Heyecanla okumaya başladım mesajları. Çoğu, hikayemden esinlendiklerini, kendilerinin de benzer bir ‘anlamsızlık’ hissi içinde olduklarını söylüyordu. Birkaç ay sonra Linkedin platformu üzerinden aynı hikayeyle ilgili kısa bir ileti paylaştım. Yine benzer bir tepkiyle karşılaştım. On binlerce beğeni, binlerce takipçi ve yüzlerce mesaj. Anladım ki yaptığım denemeler, başarısızlıklar ve sonunda ulaştığım nokta halkımızın ilgisini çekiyor. Kendilerini görüyorlar bu hikâyede. Esinleniyorlar, umut doluyorlar. Bu şekilde ilgi çeken, anlatılması gereken bir hikayem olduğuna emin oldum. Ve bu hikâye kitabımın içeriğini oluşturdu.
Kitabın yazım süreci nasıldı?
Her ne kadar hikayemin ilgi çektiğine inansam da bunu bir kitaba geçireceğimi hiç düşünmemiştim. Linkedin’de hikayemle ilgili kısa iletiler yazmaya devam ettim. Bir süre sonra bu hikayeleri aksatmaya başladım. Linkedin’de düzenli yazı yazmak, beğeni toplamak bana yeterince ‘anlamlı’ gelmiyordu. Derken COVID başlangıcında, evlere kapandığımızda, kız arkadaşım ‘online yazarlık eğitimi’ almaya ve bir kitap yazmaya başladı. Bir hafta sonu onunla birlikte ben de bir iki sayfa kitap yazayım dedim. O yazdıklarımdan aldığım haz müthişti. Ardından kız arkadaşımla birlikte ‘online yazarlık eğitimine’ katıldım. Yazarlığın püf noktalarını öğrenmeye başladım. Ustalar, yani yazarlar, kitaplarını yazarak tüm sırlarını sunuyorlar bizlere. Ben de okumayı çok seven, özellikle kişisel gelişim ve otobiyografi romanlarına bayılan biri olarak, kendimi bu tarz kitaplarla beslemeye devam ettim. ‘Kendimin severek okuyacağı’ bir eser yazmak istedim; kişisel gelişimle otobiyografiyi birleştirmeye çalıştım. Kitabı yazarken hep aklımda ‘Netflix’ dizileri vardı. Her bölümün kısa ama sürükleyici olmasını istedim. Okuyucunun, her bir bölümü bitirdikten sonra bir sonraki bölüme geçmek isteyeceğinden emin olmaya çalıştım. Tüm bu yazı denemelerim devam etse de okul hayatı boyunca Türkçe derslerinden düşük notlar alan bir öğrenci olarak ‘gerçekten’ bir yazar olacağımı hiç hayal etmiyordum. Kitabımın tarzını, yapısını oturttuktan sonra otuz sayfalık bir özetini yazdım ve birkaç kişiye ilettim, o kadar güzel yorumlar geldi ki… İşte o zaman inandım. ‘Yazacağım bu kitabı’ dedim.
Kitap hakkında gelen yorumlar nasıl?
‘5 Parasız Silikon Vadisi’ birkaç ay önce yayınlandı ama daha kitap çıkmadan önce almaya başladım yorumları! Yayınevinin genel yayın yönetmeninden geldi önce. Sonra onun oğlundan. Derken yayınevinde kitabı düzenleyen arkadaş bir şekilde ulaştı bana, çok etkilendiğini söyledi. Kitap çıktı, daha D&R’da raflara bile gelmeden, bir D&R çalışanından geldi mesaj; satılmaya başlamadan kitap eline ulaşmış ve bir çırpıda okumuş, teşekkürlerini iletmek istemiş. Ve yayınlandığı günden beri istisnasız her gün çok güzel mesajlar alıyorum. Kitapta denediğim ‘yarı kişisel gelişim yarı otobiyografi’ tarzı okuyucular tarafından çok beğeniliyor.
ÖDÜL BENİM İÇİN MOTİVASYON OLDU
Platin Dergisi tarafından aldığınız ödül size ne hissettirdi?
Platin Dergisi tarafından ‘Yılın En İyi Girişimcilik’ kitabına aday gösterilmeme çok şaşırdım. Nasıl duydular da beni aday gösterdiler! Ama daha da şaşırtıcı olan, ödülü almam oldu. Okuyucuların kitabı beğendiğini biliyordum ama ‘Yılın En İyi Girişimcilik Kitabı’ ödülünü alabileceğimi ve kitap yayınlandıktan sadece bir buçuk ay içinde bunun olacağını tahmin edemiyordum. Bu ödül benim için motive edici, cesaretlendirici oldu. Hâlâ ilk ve orta okul, lise karnemde Türkçe derslerinden aldığım notlar aklımda. ‘Sen bir yazar olamazsın’ demeye devam ediyor iç sesim. Ama bu ödül bana doğru yolda olduğumu gösterdi. Her ne kadar yolun başında olsam da daha cesur adımlarla ilerlemem gerektiğini, kitabımın arkasında durmam gerektiğini anlattı.
Cambly’nin kurucusu olma süreci?
Kariyerimde ve yaşamımdaki ‘anlam’ arayışı beni ‘yabancı dil teknolojileri’ üzerinde çalışmaya ikna etti. Bu alanda bir sürü denemeler yaptım, başarısızlıklara uğradım. Sonunda Cambly ekibiyle tanıştım ve onları Türkiye pazarına yatırım yapmaya ikna ettim. Bu yatırımı da ben yönettim, Türkiye Ülke Müdürü olarak. Cambly’ye kadar uzanan süreç (gerçi ondan sonrası da) çok ama çok zorluydu. Onlarca kez kendimden şüphe ettim. Denemediğim, çalmadığım kapı kalmadı. Kitabımda da bu hikâyeyi anlatıyorum. Bir de Cambly’yi Türkiye’de kurmaya başladıktan sonra ki maceram var ki o apayrı. Son beş senede denemediğimiz pazarlama yöntemi, yapmadığımız başarısız girişim kalmadı. Ama sonuç olarak şu an Türkiye’nin en popüler yabancı dil uygulaması ve en bilinir markalarından biriyiz.
Hayatınızı nerede görüyorsunuz?
ABD’nin kişisel gelişim, inovasyon ve yenilikçilik bakış açısına bayılıyorum. Beni, zihnimi, vücudumu fazlasıyla besliyor şu an. Olmam gereken yerdeyim. Türkiye’de ise inanılmaz büyük bir potansiyel görüyorum. Türk lirasının ve politik koşulların stabil olmaması pek çok Türk gencini ve global yatırımı Türkiye’den uzaklaştırırken, aynı zamanda Türkiye’ye yatırıma devam edenler için de ilginç fırsatlar sunuyor. Dünyanın en büyük ekonomilerinden birine, diğer ülkelere kıyasla oranla çok daha az bir ‘yarışla’ ulaşabiliyorsunuz. Doğru işler yaparsanız fırsatınız çok büyük.
HAYATIM BAŞARI DEĞİL KİŞİSEL GELİŞİM ODAKLI
Hayatınızı bir başarı öyküsü olarak değerlendiriyor musunuz?
Asla! Ben ‘kişisel gelişim odaklı’ biriyim. Bu odakta yaşayanlar bilir… ‘Kişisel gelişim’ bitmez! Her zaman atılacak bir sonraki adım, öğrenilecek bir sonraki yetenek, örnek alınacak sizden daha başarılı başka bir insan vardır. Ben de aynı şekilde, yaşam ve kariyer yolculuğuma, kişisel gelişim serüvenime devam ediyorum.
HEDEFİM MUTLU BİR HAYAT VE TATMİN OLDUĞUM BİR KARİYER
Hedefiniz ve zirveniz nedir?
Hedefim çok basit. Mutlu olduğum bir yaşam tarzına ve tatmin olduğum bir kariyere sahip olmak. Mutlu olduğum yaşam tarzımı, iş ve yaşam dengemin kurulu olması, sevdiklerimle vakit geçirebilmek, ilham aldığım bir ortamda yaşayabilmek, sporumu, hobilerimi yapabilmek, bir aile kurabilmek diye tanımlıyorum. Tatmin olduğum bir kariyeri ise bana özgü, benim için ‘anlamlı’, vakit geçirmeye değer gördüğüm, beni heyecanlandıran şeyler üzerinde çalışmaya devam etmek, öğrenmek, öğretmek, ilham almak, ilham vermek olarak tanımlıyorum. Çoğu kararlarımı bu iki maddeye göre veriyorum. Ve hiçbir zaman ‘zirvedeyim’ diyemeyeceğim. Çünkü daha önce de dediğim gibi, her zaman daha iyisini yapabilirsin. Bir sonraki adım tükenmiyor. Önemli olan bu zirveye giden yolculuk. Şu an zirvede değilim ama yolculuğumdan keyif alıyorum, mutluyum.
Yorum gönder